Yıllardır her markete girişimizde çocuklar dergilere saldırıyor. Paketli abur cuburlardan almıyoruz, onu öğrendiler. Ve dergi onlar için bir ödül. İlk başlarda seviniyorduk buna, okuma sevgileri gelişiyor diye… Ancak zamanla işin pek de öyle olmadığını anladık. Çünkü dergi reyonundaki seçenekleri görünce, bunların da sağlıksız ve asla almadığımız boyalı şekerlerden bir farkı olmadığını anladık.
Nerede prensesli, süperkahramanlı bir resim, hangisinde ucuz plastikten uyduruk bir oyuncak varsa çocuklar hemen ona yöneliyor. Hızlı tüketilecek, “boş kalorili” dergiler birçoğu. Bunların arasında tek tük daha bilimsel ve kaliteli alternatif de genel duruşlarından ve kalitesiz oyuncak sunmadığından ön plana çıkamıyorlar çocuklar için. Ne kadar ısrar edersen et.
“Boyalı dergiler” eve girdiği anda paketleri histerik şekilde parçalanarak açılıyor, önce oyuncakları çıkarılıp yaklaşık 2-3 seferde kırılıp parçalanana kadar oynanıyor. Bizim ısrarımızla dergileri içeriklerine bakmaya oturulduğunda ise 3-5 dakika parlak renkli perilere, çizimlere bakılıp dergi uzay boşluğuna gönderiliyor. Biz de sonunda şu noktaya geldik, “Çocuk derginin içeriği ile ilgilenmiyorsa sorun çocukta mı, yoksa dergide mi?” Tam da bu noktada karşıma Dünyalı Dergi çıktı.
Bir Dolap Kitap’ın kurucusu Yıldıray Karakiya ve eşi Banu’nun yarattığı bu dergi evimizde bir nefes oldu diyebilirim. Dünyalı, bence özetle “Çocukların zekasına saygı duyan bir dergi”. Hani şöyle bir görüş vardır; Çocuklar doğuştan meraklıdır, ancak yanlış eğitim ve öğretim yüzünden büyüdükçe merakları körelir. Ben de buna inanıyorum. Çocuklara olayları, olguları dikte etmek yerine sorduğu sorulara farklı sorular sorarak yanıt vermeli, kendi fikir yürütmesine izin vererek öğrenmesine yardımcı olunmalı. Bu onların her daim merak etmelerini, soru sormalarını, yanıt aramalarını sağlayacak, bilgiye aç bireyler olmalarını sağlayacak, onlara bu formasyonu verecek bir yöntem.
Dünyalı işte tam da bunu yapıyor. Konular hakkında sorular soruyor, çocukların olayları etraflıca, farklı boyutlarıyla düşünmelerini sağlıyor. Artık 4 ve 6 yaşlarına gelen benimkiler, her ne kadar TV ile haşır neşir olmasalar da gündem hakkında kabaca bilgilere maruz kalıyorlar. “Savaş” örneğin… Bana hakkında soru sordukları zaman boğazıma bir yumruk oturuyor. Nasıl anlatsam, onları yaralamadan, korkutmadan, ama yalan da söylemeden… Dünyalı’da ele alınan konulardan biri de buydu ve beni çok etkiledi. Beni bir pedagog yardımı alma zahmetinden kurtardı. Savaş hakkında çok ilginç sorular sorarak çocukların bu yanıtları bulmak için kendileri uğraşmalarını sağladı. Naif, olayın çok farklı boyutlarını ortaya koyan, çocuk dilinden, çocuk kafasından sorular…
İşin bir başka güzel yani, çin işi japon işi uyduruk oyuncaklar yerine küçük el kitapçıkları hediye etmesi. Bunlar özellikle bu sene ilkokula başlayan kızımın elinden düşmedi günlerce. “Onlar benim sihirli kitaplarım” diyerek uykudan önce yanına almasından, “Işığı biraz açar mısın yatmadan okumak istiyorum.” demesinden, gece odasına gittiğimde kaldığı yer işaretlenmiş olarak kitabı başucunda bulmaktan nasıl bir mutluluk duyduğumu anlatmama gerek yok sanırım.
Dergide en az boyalı oyuncaklar kadar cezbedici ancak onların hiç olmadığı kadar kaliteli ve zeka açıcı oyunlar da var. Mesela sihirli kartlar. Bunların ön yüzünde 1’den 30’a kadar rakamlar var. Arka yüzlerinde ise farklı sayıda yıldızlar. Karşındaki kişiye bir rakam seçmesini söylüyor ve sıra ile kartları ona tutarak hangi kartta seçtiği rakamın bulunduğunu soruyorsun. Rakamın bulunduğu söylenen kartların arka yüzündeki yıldızları aklından 
topluyorsun ve tutulan sayıyı buluyorsun. Bu oyunu önce müthiş tiyatro yeteneğiyle eşim, oğlumla kızımla yaptı. Tuttukları sayıyı babaları bilince çocukların suratındaki büyülenmiş ve hayranlık dolu ifadeyi anlamama imkan yok. Bildiğin sihirbazlık! O gece oyunu belki 25-30 kere oynadık. Sayıları aklından toplamayı yeni öğrenen kızım için de müthiş bir antreman oldu. Şimdi artık eve gelen her misafire bunu yapıyor. Başardıkça kendiyle gurur duyuyor. En son görüntülü telefon ile İzmir’den babaanesini bile arayıp yaptı, o derece. Demem o ki, gerçekten merak uyandıran, büyüleyici, bir o kadar kaliteli ve zeka geliştiren oyunlar bu derginin alameti farikası.
Uzun lafın kısası, Dünyalı hem duruşu ile ilgi çeken, hem içeriği ile çocuğu yakalayan, okudukça merakını körükleyen, içine çeken bir dergi. Çocuklara mantık yürütme, düşünce süreçlerini keşfedip deneyimleme ve geliştirme şansı veriyor. Tüm annelere yürekten tavsiye edilir.
Daha yakından tanımak için Dünyalı Dergi’nin web sitesine mutlaka göz atın: http://dunyalidergi.com/
