Uzman Psikolog Göver Sünerin Kazancıoğlu 
 
Bebeğin katı gıdaya geçişiyle yeni bir dönem başlıyor aslında.O zaman anneler için “Bebeğim benle kalsın, herşeyi ona ben vereyim. Dışardan bir şey almasın” diye hissedebiliyorlar... İşte katı gıdaya geçişin en travmatik, zor yanı bu oluyor. Artık memeden ayrılma süreci başlıyor. İlk ayrılık doğumla, ikinci ayrılık memeden kesme, üçüncü okula başlama... 
 
Katı gıdaya geçiş, annenin bebeğinin dışardan birşey almasını kabul etmesi söz konusu. O yüzden “katı gıdaya geçişte, katı gıdayı kabul etmeyen bebek” dendiği zaman bizim aklımıza şu soru gelir. “Kim direniyor?”... Bunu sorgularız. Burda tabi ki anneyi suçlamak ve yargılamak söz konusu değil. Sadece “annenin zihninde neler oluyor da geçişte zorluk yaşanıyor?” bunu keşfetmeye çalışıyor. “Çocuğuma benden başkası faydalı olamaz” diye düşünmesine ne sebep oluyor? Bunu bulmaya çalışırız... 
  
Burda bebeği zorlayan ne olur? Bebek dışardan bir şeyler alırken korkmaya başlar. Yani “dışardan gelen şeyler bana zararlı” bu öğrenmeye kadar giden bir süreçtir. Öğretmenin verdiği bilgiye de şüpheyle bakar çocuk. Öğrenme güçlüklerindeki bir neden de budur. 
  
Annenin hayatı nasıl algıladığı ve bebeğe nasıl sunduğu çok önemli. Bebeğin mizacı ve yaşadıkları da önemli. Travmatik ve zorlu bir dönemden gelen bir bebeği anne elinde olmadan “beslensin, beslensin, beslensin” diye zorladığın zaman “yemede güç ilişkisi” doğuyor. 
 
Bebeğin mizacı, nasıl yemekten hoşlandığı önemli. Bazı bebek kucakta yemek yemek ister, bazılarının dikkati dağınıktır, bazıları çok hazır değildir. Yani bebeği ilk katı gıda ile tanıştırdığın andan itibaren onu gözlemlemek çok önemli ...