Yemek yeme hem yetişkinler için hem de bebek ve çocuklar için doyum sağlayan bir şeydir. Genellikle sevdiğimiz şeyleri yemek ister, arkadaşlarımızla sohbetlerimizi yeme-içme eşliğinde yapar, güzel anlarımıza yemekle eşlik ederiz. Ancak diğer şeylerde olduğu gibi yemek alışkanlığı da kişisel bir şeydir ve birçok şeyden etkilenebilir. Hem kendimizin hem de çocuğumuzun yeme alışkanlığı ile ilgili düşünebileceğimiz ilk şey, yemekle ilk olarak nasıl tanıştığımızdır. Çoğumuzun tahmin edeceği gibi yemekle tanışmamız ebeveynimiz üzerinden olur. Dolayısıyla ebeveynimizin yemek yeme alışkanlığı ve bu konuya yaklaşımı bizim için bir örnek oluşturur. Aynı şekilde bizim tutumumuz da çocuğumuz için bir davranış modeli oluşturacaktır.
Evimizde yemek yeme saatlerinin nasıl olduğu, bu ritüelin nasıl işlendiği çocuğun yemeğe olan bakış açısını oluşturur. Sofraya bir yemek konduğunda bu yemeğe bizlerin yaklaşımı çocuğu etkileyecektir. Bizlerin sevmediği, tadına bakmadığı ve tabağına almadığı yiyeceklere çocuğumuzun da daha ön yargılı olduğunu görebiliriz. Bunun yanı sıra sofra düzeni, yemeğin görselliği de önemlidir. Bizlerin hoşlanmayacağı görüntüde (her şeyin bir arada olduğu karışık yemekler gibi) bir yiyeceği çocuğumuza sunmak da ona iyi gelmeyecektir. Bu durumda hem ne yediğinin farkına varmayacak hem de yetişkinlerin yediğinden farklı görüntüde bir şey yiyor olmak ona iyi hissettirmeyecektir.
Yemek saatleri ile ilgili önemli bir diğer nokta da televizyon karşısında yemek yeme alışkanlığıdır. Bu hem bizler hem de çocuklar için yemek saatini faydasızlaştıran bir etmendir. Televizyona ya da tablete bağımlı olarak yemek yiyen çocuk, yine ne yediğinin farkına varamaz, aynı zamanda ne kadar yediğini de tam olarak anlayamaz. Çocuğu bu şekilde besleyerek kendi bedeniyle ilgili kontrolü onun elinden almış oluruz. Bu da çocuğun gelecekte yemek konusunda kontrolsüz (sıklıkla acıkmak, yemek saatlerinde yeterince yemeyerek tekrar acıkmak, gereğinden fazla yemek yemek gibi) olmasına neden olacaktır.
Her konuda olduğu gibi yemek konusunda da çocuğumuzun modeli ilk olarak bizlerizdir. Yemek konusunda çocuğumuzla yaşandığımız sıkıntıyı çözmeye çalışırken bu konuya bizim nasıl yaklaştığımızı da aklımızda tutarsak sorunu çözme konusunda daha kolay yol alabiliriz.
Psikolog Dilara Afşar Aslan
Dilara AFŞAR ARSLAN, 2010 yılında İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olmuş, Maltepe üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programına başlamıştır, "Okul çağı çocuklarının akademik başarıları ile dürtü eğilimlerinin Projektif testlerle incelenmesi" konulu tez çalışması halen devam etmektedir. 2016 yılında İstanbul Üniversitesinin "Pedagojik Formasyon Sertifika Programı"nı tamamlamıştır.Lisans eğitimine başladığından bu yana çeşitli eğitim kurumlarında ve psikolojik danışmanlık merkezlerinde 0-12 yaş aralığında çocuklarla duygusal ve bilişsel alanlar üzerine çalışmış, bireysel ve grup çalışmalarını sürdürmüştür. Oyun terapisi ve Rorshach, Cat, Tat, Peri Masalı gibi projektif test eğitimlerini tamamlamıştır.Halen özel bir okulda ve klinikte çocuklarla çalışmalarını sürdürmektedir.
Çocuklarda yeme alışkanlığı
Çocuğumuzun yemek yeme alışkanlığı bizim yemek yeme alışkanlığımızdan nasıl etkilenir?