Çeşme’de günler güzel geçiyor. Bebeklerin rutini konusunda hassas bir anne olduğum için oğlumun beslenme ve uyku saatleri arasındaki 3-4 saate sığacak kısa plaj ve mahalle gezileri yapıyoruz. Sabahtan plaja gitsek de pusetinde uyuyabileceğini biliyorum ama eziyeti keyfinden büyük geliyor 2 çocukla plaja gitmenin… Dolayısıyla benim canım oğlum yemeklerini hep taze taze ve evde yiyor; uykularını da hep saatinde ve hep yatağında uyuyor.
Kızımdan çektiğim uyku süreci cehennemini oğlumdan da çekmemek için bir sürü kitap okumuş ve bir uyku danışmanı ile çalışmış olan ben, bu rutinlerin uyku açısından ne kadar önemli olduğunu da çok iyi biliyorum. Bu yüzden akşamları da gezmeye çıkarken çocukları evde yataklarında yatırıp bırakmayı tercih ediyorum.
Ve fakat gelelim bu yazının ana konusuna… Doğduğundan bu yana genel olarak iyi bir uyku seyri oldu Ömer’in. Sabahları biraz erken kalkıyordu ancak gece uykusu çok da fena değildi. Giderek iyileşir diye bekledim ancak bugün tam 10 aylık olan oğlum, hala her gece 2 kere uyanıyor çünkü süt istiyor. Kızım çok iştahsız olduğundan onu 1,5 yaşına kadar gece besledim. Ama Ömer iştahlı bir çocuk ve buna ihtiyaç duymadığını biliyorum, sırf alışkanlıktan istiyor sütü. Uyku danışmanım Ömer 7 aylık olduğundan beri onu gece beslemeyi kesmemi söylediyse de, bu sefer de ağlamasıyla kızımı uyandırır korkusuyla biberonu ağzına tıkmaktan kendimi alamıyorum.
Şimdi şöyle bir taktik uygulayarak bu sorunu çözmeyi düşünüyorum; öncelikle sütün miktarını biraz azalttım. Bunu 70 ml.’ye kadar azalttıktan sonra bu sefer de içindeki su ve mama oranıyla oynayarak ona her gece gitgide daha sulu bir mama vereceğim. Ta ki sadece su olana kadar. O zaman onun kendi kendine uyanmaktan vazgeçeceğini düşünüyorum. Kızımda buna benzer bir taktik uygulamış ve faydasını görmüştüm.
Bu sorunu çözmek için bir ayım var. Çeşme dönüşü Ömer gece uyanmadan uyuyor olmalı ki İstanbul’a dönüşte ablasıyla aynı odada yatmaya başlayabilsin.
Bakalım başarılı olacak mıyım? Bekleyelim ve görelim!
